Umutlu Bir Gün

Umutlu Bir Gün

23 Temmuz 2012 Pazartesi

Nerede kalmıştık?


Defalarca kaybolduk, o kadar çok konuşup, gülüştük ki zamanın nasıl geçtiğini anlayamadık. En son otobandan ayrılıp bir köye girdiğimizde, navigasyonun gösterdiği yolun üzerine dikilmiş mandıra bizi gerçekten dumura uğrattı. Adamlar yolun üzerine binayı dikmiş, kendilerine uyan bir yerden patika açmışlar. Bu ancak bizim ülkemizde olur diyerek otobana geri döndük. Çaycuma’ya vardığımızda saat gecenin üçü olmuştu. Gecenin karanlığı, yol yorgunluğu derken öğlene kadar uyuyacağımızı düşünürken; havanın temizliği, horozların sürekli ötüşü, kuşların cıvıltısı arasında saat 8 demeden uyandık. Pencereleri açtığımda (evet hava öyle serindi ki pencereleri kapattık:D) gördüğüm manzara inanılmazdı. Ev sahiplerimize söylediğim ilk söz “cennette yaşıyorsunuz” oldu.


 Evlenecek arkadaşımızın ailesi Çaycuma’ya 2 km bir köyde yaşıyor. Bizleri de köydeki evlerinde misafir ettiler. Bizimle birlikte düğün için gelmiş yatılı bir sürü misafirleri vardı. Gurbetçi bir aile oldukları için evleri yazın gelen akrabalarının kalmasına uygun yapılmıştı. Her katta 4- 5 yatak odası vardı ve odalarda banyo bulunuyordu. Yöre insanının misafirperverliği, güler yüzü, bizleri memnun etme çabaları bir araya gelince çok rahat ettik.

Ben Karadeniz taraflarına ne zaman gitsem yaratıcıdan torpilli olduklarını düşünürüm:D Memleketim Malatya doğunun en yeşil illerinden biridir ama ne kadar uğraşırsak uğraşalım sonuçta yağışa bağımlı olduğumuz için Karadeniz’in yeşilinin yanına yaklaşamayız. Çaycuma’da meyvelerin çeşitliliğine, verimine hayran kaldım. Tarıma dayalı bir ekonomileri olmamasına rağmen bu verim gerçekten inanılmaz.

Çaycuma’nın yaz nüfusu genellikle gurbetçilerden oluşuyor. Bu nedenle de küçücük bir ilçe olmasına rağmen çok güzel mağazalar, marketler, çay bahçeleri vs var. Kısacası biz çok beğendik tavsiye ederiz…
YARIN: Kına- Düğün:)

Hiç yorum yok: